Etiketler
Sayın Bakana katılıyorum, Enerji Bakanımız demiş ya hani.
“Gün ağarınca çalışmaya başlayalım, 70’li yıllarda cumartesi de çalışılırdı, sonra kaldırıldı, hak etmediğimiz refah seviyesini peşin aldık”
Yani işin özü, daha çok çalışalım, kahvaltımızı işyerinde kargalarla yapalım, hafta sonu da çalışalım demiş.
Haklı, kesinlikle haklı…
Özellikle de kamuda bir ay yıllık izin, 3 hafta bayram tatili, resmi tatiller, gayri resmi bilumum izinler derken, çalışılan gün sayısı çalışılmayandan az neredeyse.
Bir düzenleme kesinlikle şart.
Lakin benim merakım başka bir noktada.
İtiraf ediyorum ki hiç profesyonel değil, tamamen “kadınsal”.
Evet bizim çocukluğumuzda annelerimiz babalarımız cumartesi günleri de çalışırdı. Ama “çocuğa kim bakacak” diye kara kara düşünmezlerdi. Salarlardı bizi bayıra, konu komşu kayıra. Akşama kadar koşar, oynardık.
Şimdi ben değil çocuğumu bütün bir gün sokağa salmak, sabah akşam okula bile kendi başına gönderemem.
Bakıcı tutsak, bir türlü güvenemediğimizden muhtelif yerlere gizli kamera yerleştiriyoruz. Her anımız kayıt altına alındığı için de evimizde bile iki dirhem bir çekirdek gezeceğiz neredeyse.
Üstelik birçok bakıcı da dolarla çalışıyor, zannedersin Harvard mezunu kendileri. “Yalnız ben hem çocuk bakıp hem de ev işi yapamıyoğ, yani yapıyoğ da o zaman 200 dolar fazla istiyoğ…”
“Devlet baba yardım et bize” diyecek olsak, inek kadar bile şansımız yok. Zira 3 bebek yapsan, bir buzağı kadar süt yardımı etmiyor.
Oysa bizim stresimizin onda biri o ineklerde yok.
Siz hiç “şimdi doğum iznindeyim ama yarın öbür gün tarlada işe başlayınca benim buzağıya kim bakacak, acaba Gürcü bir inek mi getirsem?” diye kafasında kurup duran bir inek gördünüz mü?
Ya da buzağıyı aile büyüklerine emanet edip de gittiği tarladan iki saban arası ağıla koşturup buzağı emzirsin, sonra yine tarlaya dönsün ve aynı verimlilikle çalışması beklensin o inekten.
Buzağı biraz daha büyüyüp de okula başlayınca yorgun argın tarladan gelip derslerine yardım etsin.
Kaldı ki, modern şehir yaşamının biz kadınlar üzerinde kurduğu “genç görün, bakımlı ol, zayıfla, istersen genel müdür ol bu yaşta hala bekarsan eziksin kızım, çocuk da kariyer de yapabilirsin, mutfağın kraliçesi olmak çok kolay, yürü be kim tutar seni… türü” psikolojik baskılardan söz etmiyorum bile.
Yani Sayın Bakanım diyeceğim odur ki, son derece haklı olduğunuz bu öneriyi önce hemcinslerinize kabul ettirin.
Biz zaten 7 gün, 24 saat fiziksel ve psikolojik olarak çalışmaya alışığız.
Beyler düşünsün…
14.10.2011