İstanbul’dan U2 geçti…

Gerçi onlar İstanbul’a değil, Konstantinapolis’e gelmiş ama olur o kadar tarih cehaleti. Sene 1453 tabii, nereden hatırlasın adamcağızlar?

Bazen biz de dün ne yediğimizi ya da ne yedirdiklerini bile hatırlamıyoruz, o yüzden neden karnımız böyle ağrıyor anlayamıyoruz, ne de olsa!!!

Neyse konuya dönelim…

U2 üyelerinin hayatta en çok istedikleri şeylerden biri, Boğaz Köprüsü’nü yürüyerek geçmekmiş.

Bunu duyan muhterem büyüklerimiz sağ olsunlar onlara bu geçişi Bağış’lamış…

‘Köprüden geçtiiii Bonoooo’ şarkısı dilimde, bön bön baktım ekrana.

Neden derseniz; U2’nun okunuşu yutu, Türkçe karşılığı ‘sen de’

Bu durumda onlar geçtiyse ‘biz de’ geçeriz öyle değil mi, diye sordum Sevgili Beyime…

‘Karıcığım istersen sen de bir şarkı söyle, değil Boğaz köprüsü, İstanbul’un tümü trafiğe kapanır, elini kolunu sallaya sallaya gezersin’ cevabını verdi bana…

Neyse ki teflon tava gibi bir özgüvene sahip olduğum için, hiç üzerime alınmadım bu sözleri ve düşünmeye devam ettim…

Köprüyü geçmeden önce Başbakanımızla ‘baş başa’ da görüşmüşler ve dahi kahkahalarla sohbet etmişler.

Bono ‘yahu sen neden hapse girdin’ deyince karşılıklı basmışlar kahkahayı…

Üstelik bunu da referandum için düzenlediği mitingde anlattı Başbakan.

‘Bakın bakın ben rock yıldızlarıyla nasıl kankayım, onlar bile evet diyor, sıra siz de, hadi bakalım yutuuuuu…’ mu demek istedi halka bilemem…

Ya da hani ‘elemtere fiş, hayır’lara şiş’ diyen bazı Bakanlarımız gibi ‘evet demezseniz U2’yu da unutun, telefonunuza bile çıkmazlar daha da’ mesajı mıydı verilmek istenen?

Bütün bunları düşününce Sevgili Beyime dönüp ‘haklısın ben dünyaca ünlü bir şarkıcı bile olsam ne Başbakanla görüşebilir, ne de köprüden yürüyerek geçme izni alabilirdim’ dedim.

Çünkü muhtemelen ben olsam ‘yahu bu kadar aydın, köşe yazarı, asker aylardır neden hapiste bekliyor yargılanmadan?’ diye sorardım.

Buna karşılık ‘bir üfürükle yıkılacak evleri yapan katiller, çocuk tacizcileri, Denizde kum biz de Fener’ler, teröristler, hırsızlar, sapıklar nasıl ortalıkta böylesine rahat gezebiliyorlar’ diye eklerdim…

Haliyle değil kahkahayı ancak ‘kalayı’ basarlardı bana…

Evet, benim köprüden yürüyerek geçmek için hiç ama hiç şansım yok.

U2 Konstantinapolis’i yürüyerek fethetti, ben ise ancak karadan gemi yürütebilirsem İstanbul Boğazı’nı geçebilirim korkarım…

En iyisi şarkı söylemeye devam edeyim, belki de meşhur olurum bir gün…

Köprüdeeeeen geçti Bonoooooo…

7 Eylül 2010