Etiketler

Ev taşımak, ofis taşımak derken değil yazı yazacak, iki kelam edecek halim bile kalmadı son 3 aydır.

Ki, konuşama durumuma dair Sevgili Beyimin hiç itirazı yok, hatta sırf bu nedenle bana nakliye şirketi kurmayı düşünüyor ciddi ciddi.

Gerçi bu süreçte de “kelam” edecek epey konu vardı.

Neyse ki, “akademi”syen alemlerimiz pardon alimlerimiz benim yerime “hasılı kelam” eylemişler de rahatladım.

Ne buyurmuşlar?

15’inde kız ya elde ya yerde olmalı…”

E yalan mı demiş?

15’inde değilse de 25-35-45’inde yerlerde sürükleniyor, sokaklarda bıçaklanıyor kadın kısmı, iyisi mi “elde var bir” yapmak gerek baştan.

Türkiye’de anayasa yok, paşa yasa var” mı yanlış?

Gelen ağam, giden paşam örneğini görmek için çok değil, 10 yıllık “köşe” kadılarını okumak yeterli.

Türk anayasaları daha ilk kabul edildiği gün eskimeye başlar” sözü biraz eksik kalmış bana göre.

Daha kabul etmeden eskitmeye başlayan “yetmez ama evet” diyenlere haksızlık etmiş, “içime baştan sinmiyor ama kabul etmiş gibi görüneyim, saflık etmeyeyim ortama duruma göre safımı belirlerim” diyenleri görmezden gelmiş.

“Demokrasi bir sağduyu rejimidir, sol kulağını kapatırsan sağduyulu olursun” sözüne bayıldım.

Biz üç maymun gibi gözümüzü, kulağımızı, ağzımızı kapattığımız için duyusuz, duygusuz, tepkisiz olduk demek ki.

Arada bir sağ kulağı açıp, az duyan teyzeler gibi “bana mı dedin, ne dedin?” desek sorunumuz kalmayacak

Fakirlik fikirsizliktir. Fakirin aklı olsa, fakir olmazdı”

Aklı olaydı de dere yatağından ev alacağına, bir “deniz feneri” alaydı değil mi ama? Bu sayede, “denizi” geçip, “derede” boğulmayaydı.

Zaten hocamız demiş, “devletin derini olmaz, milletin derini olur

Sen ev almadan gidip bir boy versene, boyunu geçiyorsa iki şnorkel, bir bot, bir de acil çıkış kapısı koysana uçaklardaki gibi.

Kendi paçanı sıvayıp da çık “derin” sulardan, bürokrasiye güvenme kardeşim, okusana hocamızı, “bürokrasi, demokrasinin yabanisidir” demiş.

Okuyaydın anlardın, devlet dairelerinde günlerce işini halletmeyi beklerken neden yaban otu gibi kök saldığını.

Yalnız aramızda kalsın Hocam ama birkaç söz, göze gelmenize sebep olabilir:

“Siyasi liderlerimizde entelektüel birikim yoktur! Ülkemizde siyaset sorunları çözmek değil, sorunlardan nemalanmak sanatıdır”

Öyle güzel “kelam”ları var ki, hangi birini örnek vereceğimi şaşırdım.

Lakin ben tüm düşüncelerime ışık tutan bu kelamlardan fena halde yararlandım, kel başıma şimşir tarak niyetine yerleştirdim.

Her gün bir avuç “Fındık”lı iyi geliyor bana.

Hele de bütün dönemi özetleyen bir söz var ki, hakkını yemek ne mümkün?

 “Cumhuriyet eğer kalplerde değil, sadece metinlerde ise çökme yolundadır!”

Türkan Şanverdi Avcı

12 Temmuz 2012