Ben gerçekten bayılıyorum ülkeme…

Her gün yeni bir heyecan, yeni bir tartışma konusu.

İnsanı genç, zihni dinamik tutuyor.

Bakın ne demiş Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç; “Allah’ın rızasını gözeterek ve insanlara faydalı olması öncelenerek üretilen bir bisiklet İslami bisiklet olur”

“Allah rızası için bir sadaka” sözünü çok duymuştum da, “Allah rızası için bisiklet” ilk kez karşıma çıkıyor.

Ne yapacağız şimdi?

Teknolojiye de gıdada olduğu gibi “Helal sertifikası” mı vereceğiz?

Hadi gıdada belli üretim yöntemleri var “helal gıda” sayılması için, peki teknolojide nasıl olacak bu?

Fabrikayı denetlemeye gittiğimizde neye bakacağız?

Ustabaşı abdestli mi?

“Allah rızası için niyet ettim, bisiklet yapmaya” diyerek mi başladı işe?

İşçi çalışırken, aklından para kazanmak, çoluk çocuğuna bakmak gibi bir fesatlık geçirdi mi, yoksa insanlık için faydalı olmak mıydı tek amacı?

İnsanlık için zararlı bir bisiklet üretimi nasıl olur konusu zaten beni aşıyor.

Nükleer bir silah mı ki bu?

En fazla sağlık için, spor için, karne hediyesi olarak çocukları mutlu etmek için kullanılabilecek basit bir ulaşım aracı.

Hem ne niyetle üretildiği mi, nasıl kullanıldığı mıdır önemli olan.

Yani “İslami üretim” mi tartışmamız gereken, yoksa “insani kullanım” mı?

Misal, bıçak da ekmek falan keselim diye üretiliyor, ama kafası kızan bir psikopat karşısındakine saplayıveriyor.

Kurşun döküyoruz nazardan korunmak için…

İnsanlığa faydalı olsun diye üretilen arabalar, terör estiriyor yollarda.

Bu durumda, neye göre İslami olacak teknoloji?

Kaldı ki, 25 çocuğumuzun “kazara” öldüğü güzel ülkemde ““Takdir-i İlahi” açıklaması yapılıyorken; tartışılması gereken, teknolojinin dini mi yoksa kalitesi mi?

Türkan Şanverdi Avcı

10 Eylül 2012