Bütün aile yakından bilir: Benim matematiğim kötüdür, hatta kötü bunu anlatmak için yetersiz kalır, korkunçtur.

O nedenle Sevgili Beyim, susmamı istediği zamanlarda bana basit bir dört işlem hesabı sorar ve ertesi güne kadar kafasını dinler.

Yani işin özü hesap kitaba benim aklım basmaz.

O nedenle af buyursunlar ama Sayın Başbakan’ın hesabını da çözemiyorum.

Bir gün çıkıp diyor ki “en az üç çocuk”, bir başka gün “tasarruflu olmalıyız”.

E ikisi birden nasıl olacak, işte onu anlamıyorum bir türlü.

Bunun maması var, bezi var, ilacı var, doktoru var, okulu var, kıyafeti var, oyuncağı var, var da var…

Ki dikkatinizi çekerim yenisini almadan, tekrar para harcamadan her çocukta kullanabileceğiniz, sadece kıyafet ve oyuncak.

Evladım biz ağabeyini doktora çok götürdük zamanında, seni götürmesek de olur” diyemezsiniz.

Ya da “bak kızım, ablandan kalma, az kullanılmış bezler var burada, onunla idare et” gibi bir cümle kuramazsınız.

Oğlum, bu şartlarda kardeşlerini okula gönderemeyiz, iyi öğren ve sen öğret onlara okumayı” şeklinde bir çözüm bulabilir misiniz?

Beyaz undan yapılan ekmeği bırakarak nasıl tasarruf edileceğini anlamam zaten mümkün değil.

Zira malumunuz, kendisi en ucuz ekmek türü.

O nedenle pek çok evin, işçinin, memurun ana öğünü olma misyonu var senelerdir.

Bu tasarruf yöntemini duyunca, masa başında hesap kitap yapan karı kocanın halini düşündüm bir an.

–       Hanım bu ay zor geçecek, açık vermişiz bütçeden.

–       Üzülme Bey, ben ay sonuna kadar kepekli makarna yaparım çocuklara, sabah kahvaltıda da çavdarlı Alman ekmeği yeriz. Ne yapalım bir süre katlanacağız artık, yeter ki sen sıkma canını.

–       Hay Allah razı olsun senden Hanım, iyi ki annemi dinleyip de senin yerine Zehra ile evlenmemişim, o kesin tuttururdu “her gün beyaz ekmek ve zeytin yiyelim” diye. Nasıl geçinirdik bilmiyorum.

–       Ah Rahmetli kayınvalidem iyi kadındı, ama tasarrufu bilmezdi hiç…

Anlayacağınız “beyaz ekmeği bırak pahalı ekmek ye, en az 3 çocuk yap ama tasarruflu olsun” derken, zaten az olan aklım hepten karıştı.

Günlerdir camdan dışarı dalgın dalgın bakarak çözmeye çalışıyorum bu hesabı.

Tabii mevcut kafa karışıklığımın yol açtığı “geçici sessizlik halinden” Sevgili Beyim son derece mutlu.

Ve sırf bu nedenle her gün dua ediyor Sayın Başbakana…