Sevgili Oğlum,
Şu hayatta öğrenmen gereken bir şey varsa o da kadınların ve politikacıların gerçek niyetlerini asla çözemeyeceğindir.
Bu nedenle kadınlar ve politikacılar yengeçlere benzer derler, çünkü ne yöne yürüdüğünü anlayamazsın…
Kadınlarla ilgili kısma girmeyeceğim.
O konudaki görüşlerimi, bir kadın olarak sana sık sık yazıyorum zaten.
Kadınları anlamanı ve çözmeni umduğumdan değil, kulak dolgunluğun olsun diye.
Nitekim psikanalizin en ünlü isimlerinden Sigmund Freud dahi net olarak özetlemiş konuyu: “Hiç yanıtlayamadığım en büyük soru şu olagelmiştir: Bir kadın ne ister?”
Yani kadın konusu değil bu yazıya, ansiklopedilere dahi sığmaz.
O nedenle politikacılardan devam edeyim.
Politikacılar da tıpkı kadınlar gibi anlaşılması zor karakterlerdir gün yüzlüm.
Ama bu anlaşılmazlığın, kadınlara göre bir farkı vardır.
Kadınlarınki tamamen cinslerine özgü bir cinslik iken politikacılarınki bir hedefe ulaşma amacı taşır.
Bu nedenle örneğin, “dün Karun” dediğinin, bugün Divan-ı Hümayun’ una girmekten çekinmezsin. Hatta Hazine-i Hassa mührünü kaparsın.
Ya da geçmişte “yuh” çekerken, bugün “oh evime geldim” diyebilirsin rahatlıkla.
Gemide tepemize inerler ses çıkarmazsın, 3-5 Mehmet şehit oldu diye Meclisi toplamazsın ama Meclis hali hazırda açıksa 5 vatandaşın ardından “hesabını Sor’iyem” diye savaş naraları atarsın.
“Türkiye, Suriye ile savaştırılarak Kürt Devleti’nin kurulmasına zemin hazırlanacaktır” diye demeçler verirsin sonra bir bakmışsın dilinde “gel tezkere” türküsü…
Yolda terörist dinlemek vatan hainliği, olayları İmralı’da en “baş”ından dinlemek vatan için müzakere olur.
Anlayacağın, politikacılar da en az kadınlar kadar karmaşıktır.
Zira başta da söylediğim gibi, “kadınlar ve politikacılar yengeçlere benzer” derler hangi yöne yürüdüğünü asla anlayamazsın…
Geldiklerini zannederken giderler, gittiklerini zannederken gelirler.
Mesele senin ne yöne baktığınla ilgili tamamen…
Yeter ki yengeç sepetinde tutsak kalan “sen” olmayasın…
Annen
5 Ekim 2012