Etiketler
Almanya ve Fransa oldum olası haz etmiyorlar birbirlerinden.
Hatta Avrupa Birliği bugünkü varlığını, tamamen onların arasındaki savaşa borçlu. Kömür çelik yüzünden birbirlerine girmesinler diye atılmış Birliğin temelleri.
Neticede bugün ekonomik güç olmak için, mecburen “birlik” gerekiyor, onlar da her konuda birlik“miş” gibi yapıyorlar.
İtalya deseniz, neredeyse tamamı sinir oluyor onlara, Avrupalı bulmuyorlar. Ama bence içten içe de özeniyorlar vurdumduymazlıklarına.
İngiltere, Birlik üyesi olmaktan ziyade Amerika’nın gözcüsü hali tavrı içinde… “Ne içinde çemberin, ne de ta dışında” yani aslında…
Avrupa Birliği’nin Başkenti Belçika, geçtim Birliği, kendi içinde bile anlaşmaya varıp Hükümet kuramadı aylarca.
İspanya ve Yunanistan’da ekonomik kriz iyice derinleşti, ne Birlik umurlarında ne de barış haliyle.
Kıbrıs Rum Kesimi zaten komşusuyla kavgalı, camına taş atıp atıp kaçıyor. Lakin Birliğin şımarık torunu olduğu için kimse söz geçiremiyor.
Birliğin pek çok ülkesinde ırkçılık, din karşıtlığı almış başını gitmiş.
Örnek çok da, uzatmaya gerek yok.
Bütün bunlara karşılık ne oluyor?
2012 Nobel Barış Ödülü, Avrupa Birliği’ne veriliyor.
Haberlere bakıyorum; “Komite kıtanın 2. Dünya Savaşı sonrasında birleşmeyi başardığını ve 1989’da Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra da eski komünist ülkelerde istikrarın sağlanmasına yardımcı olduğunu” söylemiş.
Yani Komite, bakmış 2012 yılına, sağa dönmüş savaş, sola dönmüş kıyamet, ne yapsın eski barışları kırpıp kırpıp Nobel yapmış.
Özetle eski barışlara rağbet olunca, Avrupa Birliği’ne Nobel düşmüş.
Unutmadan söyleyeyim, Birliğin barışa en yeni katkısı bizimle ilintili; “Geçtiğimiz on yılda Türkiye’nin üyelik olasılığı, ülkedeki demokrasi ve insan haklarının gelişimine katkıda bulunmuştur” demişler.
Bu da Komitenin nasıl bir mizah duygusuna sahip olduğunun çok önemli göstergesidir zannımca.
Ne yalan söyleyeyim, Obama’dan sonra Avrupa Birliği’ne de Barış Ödülü veren Komitenin çaresizliğine içim parçalandı.
Gördüğüm kadarıyla barışı bulmak, ciddi bir yarış olmuş onlar için.
O nedenle bütün iyi niyetimle, sonraki ödül için bir aday önereceğim naçizane…
Barış Meleğini, şahane ağırladığı için Sayın İdris Naim Şahin’i aday gösteriyorum…
Barış yoksa bari temsilcisini en iyi misafir edenin olmalıdır ödül.
Saygıdeğer Komitenin bilgi ve değerlendirmelerine arz ederim.
En barışçıl dileklerimle…
13 Ekim 2012