–          Alo…

–          Merhaba naber?

–          İyilik nolsun? Senden?

–          Ben çok fenayım, gece ağlamaktan gözlerim şişti.

–          Noldu ki?

–          Ya izlemedin mi? Şehzade Mustafa’yı öldürdüler.

–          Yok ya izlemedim, sonunu biliyordum zaten. “Fragmanda” görmüştüm.

–          Öyle de, işte bazen heyecan olsun diye fragmanları farklı gösteriyorlar ya, ben o yüzden umutluydum. Ölmeyecek, tahta çıkacak diyordum. Çok üzüldüm. Hep o Hürremin yüzünden. Zaten Meryem Uzerli bırakıp gidince niye öldürmediler o karakteri hiç anlamadım. Biri diziyi bırakınca ya uzaklara gönderiyorlar ya da öldürüyorlar oysa.

–          Bizim millet entrika seviyor şekerim, herhalde o yüzden çıkarmadılar diziden.

–          Haklısın valla. E sen ne yaptın dün akşam?

–          Çalıkuşu’nun tekrarını izledim. Feride’yi pek sevmiyorum ama Kamran bildiğin yıkılıyor.

–          Aaaa onun kitabı çıkmış biliyor musun?

–          Atıyosuuuuuuun…

–          Valla bak geçen gün kitapçıda gördüm.

–          Bu yazarlar ne uyanık ya. Hatırlıyor musun? Aşk-ı Memnu’nun da kitabı çıkmıştı dizi bitmeden.

–          Hatırlamaz mıyım? Okumadım kitabı ama duyduğuma göre sonunu da doğru tahmin etmiş.

–          Bak şuraya yazıyorum, söylemedi deme. Yakında Kıvanç yeni bir diziye başlıyor ya, Kurt Seyt ve Shura.

–          Ayyyy evet, merakla bekliyorum ben de, hastayım Kıvanç’a zaten.

–          İşte birkaç bölüm sonra onun da kitabı çıkmazsa ne olayım.

–          Olur mu olur valla.

–          Eminim ben. Hep aynı şey, Yaprak Dökümü’nün çıkmadı mı kitabı?

–          Ay evet, hep öyle oluyor. Dizi tutunca hooooop kitabını çıkar, ne ala iş.

–          Neyse kapatıyorum ben. Havuza gideceğim.

–          Ya sorma bizimkilerde de bir havuz lafıdır gidiyor, bizim “paralel” sokakta mı ne açılmış galiba. Annem de komik, “cemiyet” diyemiyor, bütün “cemaat” ordaymış diyor.

–          Çok iyiymiş ya. Ama bizimkiler de bir tuhaf bugünlerde. Dün babama “3-5 kuruş harçlık veriyorsun zaten” diyecek oldum halime üzüleceğine, “Hanım, bak ne kadar zenginmişiz” diye böbürlendi.

–          Amaaaan boşver, hepsi böyle.

–          Aynen şekerim. Neyse öptüm çok.

–          Ben de byeeeeee…

Sosyal medyada Şehzade Mustafa’nın öldürülmesine üzülenleri, Çalıkuşu’nun kitabının “çıkmış olmasına!” şaşıranları görünce uydurulmuş, tamamen hayal ürünü bir diyalogdur bu.

İşin özü, istediğiniz kadar, hatta tape tape kullanın ortalığa saçılmış yolsuzluk konuşmalarını, millete edilen hakaretleri.

Dizisi yoksa tutmaz şekerim…