Her sene yurtdışı ve Balkanlardan memlekete soğuk hava gelirdi, bu sene kar kış yok, onun yerine sürekli “lobi” geliyor.

Sağa bakıyoruz faiz lobisi, sola bakıyoruz caiz lobisi, tam yolu yarılamışken bir kez daha sola dönüyoruz, o da ne? Robot lobisi…

Memleket değil, otel sanki.

–       Pardon siz hangi katta ineceksiniz?

–       Demokrasiye gidecektim ama…

–       Yok, bu asansör lobiye kadar gidiyor.

–       Bekleyeyim mi ben?

–       Siz bilirsiniz ama çok beklersiniz.

–       O zaman ben lobiye kadar ineyim sizinle.

–       Hangi lobiye gideceksiniz?

–       Nasıl yani, kaç tane var ki?

–       Çeşidimiz çok. Ülkeye dik uzananlar ya da paraleller uzananlarımız var… İsterseniz ben size menü vereyim, bu kadar zengin menüyü hiçbir yerde bulamazsınız inanın.

–       Hakikaten öyle, karar vermek zor, siz ne önerirsiniz?

–       Ben size başlangıç olarak “kaybedenler lobisi” vereyim, ara sıcak olarak bir “faiz ve caiz” alırsınız, ana yemekte mutlaka “içki, porno, kuru fasulye ve ananası” deneyin derim, tatlı olarak da bir “kaos lobisi” öneririm. Bir de “robot lobisi” var ki şefin en yeni spesyali.

–       Vazgeçtim ben yine de “demokrasi asansörünü” bekleyeyim.

–       Ne zaman isterseniz bekleriz, bu sene iyi lobi yaptı.

Valla seçenek o kadar çok ki, açıkta kalmak mümkün değil, başınızı sokacak bir lobi mutlaka bulursunuz.

Aç değiliz, lobisiz değiliz çok şükür.

Kafanız karışır da karar veremezseniz, merak etmeyin, Devlet size bir lobi atar.

Bunca lobi arasında yok ben illa demokrasi katına gideceğim diyorsanız bir şey yapamayız ama bilin ki daha çooooook beklersiniz.