Etiketler

Internet icat oldu, mertlik bozuldu…

Eskiden bizler “Türkçe karakter” sorunu yaşamazdık, ama şimdi ünlü Türk karakter sorunu yaşıyoruz.

Hem profesyonel hem de kişisel yaşamımda iletişimin önemine ve gücüne inanan biri olarak elimden geldiği kadarıyla tüm iletişim kanallarını ve araçlarını takip etmeye çalışıyorum.

Ama ister mesleki deformasyon ister kişisel kompleks deyin, tamamen bu yüzden bir maruzatım ve dahi şikayetim var.

Sorunum şu ki, eğer tanınan, ünlü biri iseniz sosyal medya dediğiniz mecra son derece etkili.

Misal, bir sanatçımız, gazetecimiz bir konu ya da firma hakkında sıkıntısını (ki dikkatinizi çekerim tamamen ünsüz harflerle yazılıyor) sosyal paylaşım sitelerinde paylaşmaya görsün, anında konunun en yetkin ve etkin ismi çözüm getiriyor.

E tabi bunu da yine Zat-ı Muhteremin bahse konu sosyalleşme ağından öğreniyoruz.

Amma velakin, biz gariban Türk halkı özel ya da kamuya ilişkin her türlü şikayetimizi, derdimizi üstelik de internetin ünlü ünsüz harflerine son derece özen gösterdiğimiz (yani sıkıldım yerine bunaldım dahi yazacak kadar dikkat ettiğimiz halde) hiçbir sonuç ya da cevap alamamanın derdiyle muzdaripiz.

Yani işin özü eğer ünlü iseniz ünsüz harflerle “sıkıldım” dersiniz ve anında çözüm üretilir.

Eğer ünsüz iseniz ünlü harflerle “bu işten sıkıldım” (ailemin verdiği sosyal ağ terbiyesi gereği ünlü harf kullanmıyorum bu noktada) bile yazsanız kimsenin umurunda, gündeminde olmazsınız.

Niye mi takıldım bu konuya bu kadar?

1) Ne öğrenciyken ne de şimdi bir şeyin “Başı” olmadığım için Cumhurun Başı bugüne kadar bir kere olsun bendeniz sıradan Cumhuru değil yemeğe kahveye bile davet etmedi;

2) Ne de Ayşem Arman’ım gibi kuaförde kaş aldırırken, bir Bakanın özel kaleminden herhangi bir şikayetimle ilgili aranmadım. Hatta belki bir kez olsun derdimi dinlerler, halimi hatırımı sorarlar diye beklemekten Frida gibi tek kaş oldum;

3) Twitter, Facebook gibi tüm sosyal ağları her gün defalarca izleyen, yorumları okuyan ve ünlü kimselerin tepkilerine/eleştirilerine anında cevap verildiğini gören biri olarak bugüne değin tek bir yorumum dahi bir firma/kişi/kurum tarafından ciddiye alınmadığı için boynu bükük, sosyal ağın ‘sos’suzu olarak kurudum kaldım;

4) Analar ağlamasın adı altında yapılan her türlü affa ve gafa karşı içimde biriken acıyı kimse görmedi;

5) Aydınları hapiste tutanlar; karanlıklarda insanları betona gömenleri, bir kurşunla, bir mayınla hayatları dipsiz kuyulara atanları serbest bıraktıklarında döktüğüm gözyaşlarını kimse silmedi…

Yani şimdi ben bu durumda sıkılmayayım (tamamen Türkçe, ünsüz harf ve karakterlerle) kim sıkılsın?

7 Ocak 2011