Etiketler

Net bir şekilde söyleyebilirim ki, aile olarak hamurumuzda “siyaset” var.

Örneğin ben yapamadığım şeyleri hasıraltı etmek, yapabildiklerimi de insanın gözüne sokmak becerisine sahibim.

Yemek, ütü, temizlik gibi temel ev işlerinden hiç anlamam.

Bu nedenle de Sevgili Beyimin gözünde o konuları önemsizleştirmek, asıl olanın evdeki huzur ve mutluluk olduğuna onu inandırmak için kararlılıkla çaba gösteririm.

Benden iyi örnekleri asla kabul etmem; “yemek konusunda kaliteyi arttırmamız gerekir” diye söylenen Beyime, “abartma, böyle şeyler komşuda da oluyor” derim.

Karakter olarak, önce konuşup sonra düşünenlerdenim.

Ki, sırf bu nedenle Sevgili Beyim, mesleği olan avukatlığa büyük katkı sağlayan, demagoji yeteneğini ilerletti.

Ağzımdan çıkanı kulağım duymadığında, “evet öyle dedi ama aslında onu demek istemedi, onu demek istediyse de size dememiştir, size dediyse de siz yanlış anlamışsınızdır, çarpıtmayın efendim” şeklinde müdahale eder duruma.

Ve beni sık sık uyarır “lütfen toplum içinde orantısız sevgi gösterilerinde bulunma bana, itibarımı zedeliyorsun”.

O kadar aştı ki kendini “hayatım neredeydin bu saate kadar” diye sorsam, “biz böyle bir hanım tanımadık, annemgilleri göreve çağırıyorum” diyor.

Oğlumun hayal gücü de müthiş gelişmiş durumda. “Niye kırdın bunu?” diyorum, “Ben kırmadım, kedi kırdı” cevabını veriyor.

–       E peki kedi nerde oğlum?

–       Dağa çıktı, haklı olarak.

–       E oğlum, dağa çıkmak haklılık mı, çözüm mü?

–       Değil tabii, ben de dedim, dağa çıkma, Honduras’a git diye.

–       Honduras neresi?

–       Ne bileyim anne? Bana öyle bakma, 4 yaşında bir erkeğim ben, mahcup oluyorum sen bana bakınca. Zaten püskivit bile yiyemiyorum bu evde, bahtsız bedevi benden iyi durumda.

Beyim de her gün kızıyor bana, “senin yetiştirdiğin çocuk buysa, yazık bizim halimize” diye.

Evdeki demokratik duruma baktığımızda, yasama yani kural koyan baba, yürütme bizi istediği gibi yönlendiren cüce, ikisine de sürekli dırdır ettiğim için yargı da benim doğal olarak.

Eminim birkaç seneye kalmaz, “şu güçler ayrılığı olmasa, ben çok güzel idare edeceğim bu evi” diyecek cüce.

Anlayacağınız çekirdek ailemde, çekirdek çitleyerek izliyorum ve “yetmez ama” 3 evetle gönderiyorum aile bireylerimizi…

23 Aralık 2012