Etiketler

Epey zaman olmuş yazmayalı.

Nitekim cümleten kıyamete hazırlanıyorduk.

36 senelik işi 2 haftada tamamlamak kolay mı? Yapacak iş çoktu haliyle.

Öncelikle Kıyamet temizliği yaptım evde, halıları perdeleri yıkadım.

“Ruh dediğin zaten 21 gram nasıl olsa” düşüncesiyle rejimi falan bıraktım, ne bulduysam yedim içtim.

Bütün işlerimi salladım, “kıyamet bir geçsin bakarız” şeklinde açıkladım herkese.

Her ayın 22’sinde kesilen kredi kartımla deli gibi alışveriş yaptım.

Küs olduğum herkesle barıştım.

Mecburiyetten yüzüne güldüklerimin karşısına geçip de gerçekte hakkında ne düşündüğümü bir bir söyledim

Yeni başlayanlar için, 100 soruda Kıyamet Günü” ve “Yaşama-Yürütme-Yargı” kitaplarını bitirdim.

“Biz böyle bir kıyamet tanımadık” ve “İlahi bir güce inanıyorum ama güçler ayrılığına karşıyım” diye notlar aldım.

Kıyamete maruz kalsam ben de Maden Dağı’na çıkardım” dedim, lakin ne yazık ki okul sıralarındayken namazında niyazında biri olmadığım için kimse ciddiye almadı.

Neticede büyük gün geldi çattı.

Ve ne oldu? Koca bir hiç…

Ya tutarsa dediğim Maya, tutmadı.

Ben de şişmiş kredi kartı ve göbeğimle, boşuna barıştığım kişilerden tekrar nasıl kurtulurum endişesiyle, erteleye erteleye tepemi aşmış işlerimle yüzleşmek zorunda kaldım mecburen.

Sonra dönüp diğer haberlere baktım.

Protesto yapan öğrencilerden biri kafasına bomba yemiş, beyin travması geçiriyor.

Kalan sağlar, evlerinden toparlanıp gözaltına alınıyor.

Bakanımız “orantılı şiddet uygulayın, bizi rezil etmeyin” diyor.

Meclis’te “şeyini şey ettiğin için, fena halde şey oldum” tartışması sürüyor.

Cinayet, tecavüz, hırsızlık, dolandırıcılık, şiddet, intihar haberleri almış başını gidiyor.

Ve düşündüm…

Gerçekten kopmadı mı kıyamet?

Yoksa biz mi farkında değiliz olup bitenlerin, Kıyameti Kendinden Menkul memleketimde?

21 Aralık 2012

 

 

 

 

.