Ahmet’in ölüm haberini Ürgüp’te aldım…

Daha dün iki Japon turistin bıçaklandığı yerde…

Ve daha dün, kaldığım oteldeki Japon turistlerle aynı endişeli gözlerle birbirimize baktığımız salonda…

Sabah terasta gülümseyerek bana el sallayan Japon gençlerin haberi aldıktan sonraki  üzgün ve hayal kırıklığı dolu gözlerine bakamamıştım; sanki suçlu benmişim gibi.

Sonra Ahmet’in annesinin fotoğrafını gördüm…

Hepten öne eğildi başım…

Ne saldırıya uğrayan turistleri görmüşlüğüm vardı oysa ne de Ahmet’i.

Ama dünyanın iki ucunda, varlığından habersiz yaşadığım insanların acısı aynı topraklarda, aynı günlerde düştü içime.

Ben ki buraya her geldiğimde, taşlar arasına nasıl olup da böyle bir medeniyet yaratıldığına hayret eder, hayranlık duyarım.

Bu sefer de o duygularla gelmiştim.

Ama bugün, o dev taşlar buz gibi çarpıyor suratıma.

Belki tüm hırslarıyla, korkularıyla, acılarıyla, gücüyle, zenginliğiyle yitip giderken medeniyetler; geriye sadece taşların kalmış olması etkiliyor beni böyle.

Belki de yüzyıllar önce taşların ortasında bir medeniyet kurulmuşken, biz bunca medeniyet içinde birer taşa dönüştüğümüz için utanıyorum.

Sen ki, gencecik bir insanın ölümüne üzülmek yerine, birilerine saldırmak için bahane ya da birilerini korumak için gerekçe üretiyorsan, dilerim sen de utan arkadaş.

Sen ki, ülkene, şehrine gelmiş misafirleri koruyamıyorsan, beklerim ki sen de eğ başını önüne kardeş.

Suçlu aramadan, suçsuzluğunu ispat etmeye çalışmadan önce paylaşmayı, anlamayı bir dene…

Korkma, bir şey yitirmezsin büyüklüğünden.

Tersine daha da yükselirsin…

Yeter ki o kaybı yaşayanların gözüne mertçe bak önce; önce ortak ol akan gözyaşlarına ama samimiyetle.

Çıkar ceketini, sök egolarını…

O anne ol, o çocuk ol, o turist ol…

Karar ver önce…

Tarihteki yerini taşların arasına bir medeniyet kurmuş olarak mı almak istiyorsun?

Yoksa medeniyetinin içinde taştan duvarlar örmüş olarak mı?

Bil ki, her halükarda taş kalacak geriye.

Senin farkını yaratacak olan, taşı nasıl kullandığın…

Taşı medeniyete çeviren mi yoksa medeniyeti taşa mı?

Önce ona karar ver…