Canım Oğlum,

Ne çok olmuş sana yazmayalı…

Bil ki sana anlatmaktan vazgeçtiğimden değil, yorgunum sadece…

Yaşadıklarımız, acılarımız, kayıplarımız yoruyor beni.

Oysa ne büyük bir coşku ve yaşama sevinci var senin içinde.

Bugün yine balkonumuza bayrağımızı asarken ve yine “Kutlu Olsun Cumhuriyet Bayramımız” derken nasıl da gururluydun.

Ah Günyüzlüm, keşke biraz daha büyük olsan ve seninle paylaşsam tüm endişelerimi…

Ama bak bugün, yani Cumhuriyetimizin 93. Yıldönümünde bambaşka umutlar serpesim var yüreğine.

Canım Oğlum,

Bizim inandığımız, sığındığımız, güvendiğimiz değerleri anlatmak istiyorum sana.

Ağır aksak da olsa, ne mutlu ki özgür ve demokratik bir ülkeye doğdun sen.

Ve bu sahip olduğun özgürlüğün asıl nedeninin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu bilerek büyüdün.

Öyle bir adam düşün ki oğlum, öngörüsüyle bizi uyardığı her şeyi yaşadık, yaşıyoruz.

Bu ülkeye ve tam bağımsızlığa sahip çıkacak tüm fikir önderlerinin, suni çatışmalarla birbirine düşürüldüğü, katledildiği günleri yaşadık.

Tam da söylediği ve hepimizi uyardığı gibi “şahsi menfaatlerin” kurbanı olduk, önüne geçemedik.

Oğlum, çok ağır sınavlar verdik ve vermeye de devam ediyoruz.

Bu süreçten seni, sizi korumak için elimizden gelen bir şey yok maalesef.

Sadece asla unutmanı istemediğim değerler var sana anlatabileceğim.

Bunların en başında “vicdan” geliyor sevdiğim.

Sana daha önce de söylemiştim “içindeki vicdan, kendine ve Tanrıya en yakın olduğun noktadır” eğer vicdan sahibi isen, neye inanırsan inan ya da belki hiç inancın olmasın, bilerek isteyerek kötülük yapmazsın.

Çünkü Cehennem korkusu da Cennet vaadi de aslında sadece senin yüreğindedir.

İkincisi asla unutma ki, yeryüzünde görülmüş en büyük Liderlerden biri Tük halkına nasip olmuştur.

Gerektiğine halkına karşı halkının hakkını savunan, askeri başarıların yanında eğitim ve bilgi için bu kadar çaba sarf eden biri hem de.

Bakma sen; kendi çıkarlarına çomak sokulan herkes eleştiriyor ve eleştirecek Onu ama gerçeği bir tek insanlık tarihi yazmakta yüzyıllardır.

Ve oğlum tarihine, Cumhuriyetine olduğu kadar belki de daha fazla sahip çıkman gereken bir şey var…

Doğan, toprağın…

Çünkü senin geleceğin o aslında…

Siyaset değişir, hükümetler kurulur yıkılır…

Ama senin nefesin o toprak, o ağaç olacak her zaman…

Ve bil ki bugün dünyadaki tüm savaşların nedeni, üzerinde yaşadığın toprağın altında gizlediği zenginlikler gerçekte.

Tüm bunların yanında ve aslında tüm bunların ötesinde senden çok büyük bir beklentim var Oğlum.

Asla ama asla sorgulamaktan vazgeçme…

Ne körü körüne inan, ne toptan karşı koy…

İnanç da olsa, siyaset de, iş de, spor da dinle, oku, anla ya da anlamaya çalış…

Belki de bizim ve bizden önceki kuşağın en büyük eksikliği bu…

Okumamak, dinlememek, sorgulamamak, anlamaya çalışmamak…

Bilinçsizce, bize dayatıldığı gibi kutuplaşmak; ötekileştirmek…

Sen öyle olma, siz öyle olmayın…

Ancak o zaman kimse yıkamaz sizi…

Bizim yaptığımız hataları yapmayacağınıza inanıyorum Günyüzlüm…

Ve bil ki bu inançtır beni hala ayakta tutan…

Annnen

Türkan Şanverdi Avcı