Bu Amerikalılar hakikaten anlayışsız…
Neymiş efendim?
Beyaz Saray, ülkenin en prestijli müzelerinden Guggenheim’den Van Gogh’un “Karlı Manzara” tablosunu kiralamak istemiş.
Gayet normal ve medeni bir istek bence…
Lakin müzenin “çok bilmiş” küratörü Nensi Hanım, tablo yerine 18 karat altından yapılmış tuvaleti ödünç verebileceklerini, eserin kullanımı konusundaki tüm kılavuzları da gönderebileceklerini söylemiş!
Bak bak, insafsıza bak…
Bir kere adamcağızın nasıl bir sanatsever olduğu ortada…
Davos’a bile davul zurnayla çıkan başka lider gördük mü?
Görmedik…
E daha ne?
Sanata destek olmak isteyen nadide bir anlayışa niye hunharca köstek oluyorsun?
Sen alt tarafı bir müzesin, kaç kişi gelip görecek o tabloyu?
Oysa koskoca Beyaz Saray bu, geleni gideni bitmiyor, bir nevi dünyaya arz.
Bak mesela biz Efes Antik Tiyatrosu’nu bile düğünlere kiraya veriyoruz ki ziyaretçileri artsın, yoksa üç beş turistin gördüğü bir yer olarak kalacaktı.
Aspendos’u, Apollon Tapınağı’nı falan mermerle döşedik, yılların kiri tozu ortadan kalktı bu sayede. Zira çamaşır suyuyla misler gibi paklayabiliyoruz, gelenler saygıdan ayakkabılarını çıkarıp geziyor Allah seni inandırsın.
Küçük yaşta tarih ve sanat sevgisi aşılamak için Şile’deki 2000 yıllık kaleyi Sünger Bob’a benzettik, çoluk çocuk hep orada artık.
İshak Paşa Sarayı’nın üzerini camla kapattık, hem de ısı yalıtımlı olduğundan kar kış demeden rahatça geziliyor. Yazın bir kenarda domates, salatalık yetiştirerek sera etkisinden de faydalanabiliriz istesek.
Mozaikleri restore ederken biraz irileştirdik, obeziteye dikkat çekerek aynı anda kamusal mesaj paylaşabiliyoruz.
Eski camilerin, külliyelerin çoğunun dışını plaza camlarıyla kapladık, bahçesine kafe yaptık yürüyen merdiven de koyduk mu AVM yerine oralara gidecek halkımız.
İçine Amerikan mutfak koyduğumuz bile var ayol, gezerken miden kazınırsa kır iki yumurta misler gibi ye.
Peki biz niye yapıyoruz bütün bunları?
Zira sanat sanat için değil, toplum içindir güzel kardeşim.
Siz de artık bırakın bu kendini beğenmiş tavırları; biraz halka yakın olun bizim gibi.
Ki halk da kendini sanata ve tarihe yakın hissetsin.
Öyle artist artist, yok tuvalet yollayalım diyeceğinize gönderin tabloyu.
Yalnız gönderirseniz haber verin ki biz de tuz yollayalım, malum Karlı Manzara imiş, kayıp düşen olmasın maazallah.
Boşuna demiyoruz toplum için sanat diye…
Öğrenin artık bunları…
Türkan Şanverdi Avcı
Ablacığım, neden bu kadar güzel yazıyorsun ve ben neden okumaya bu kadar az zaman ayırabiliyorum? Hayır bir tanesi kötü olsun yazılarının, ama yok ille de çağlıyor. Sevgiler.
Ben de bu ara yazmaya çok zaman ayırdığım için göremedim mesajı, özür dilerim. AMa çok teşekkür ederim bu güzel sözler için, onur duydum 🙂