Sevgili Oğlum,

Tıpkı doğum gibi, ölüm de yaşamın bir gerçeği.

Belki de aslında en açık mesajı bize Yaradan’ın; “kendini fazla önemseme, dönüp dolaşıp geleceğin yer, benim yanım” mesajı.

Ama ne yalan söyleyeyim, bazen bu mesajın fazla erken yerine ulaştığını hissediyorum.

Öyle insanların öyle erken kayıplarını yaşıyoruz ki, “ne acelen vardı?” demeden edemiyorum.

Bazen düşünüyorum, anlatacak çok şeyi amma velakin zamanı az olduğu için mi böyle erken yoruluyor bedenleri, yoksa anlattıklarını anlamaktan aciz insanların duyarsızlığı mı incitiyor yüreklerini?

Neticede, iyiyi, güzeli, doğruyu gösterenler genelde erken gidiyor.

Tıpkı Türk filmlerinin “kötülere bir şey olmaz” klişesini doğrularcasına…

Onlar için bir tabirim var benim biliyor musun?

Kendimce “İnci Kefali” diyorum onlara.

Sen bilmiyorsun henüz, akıntıya karşı yüzen, hatta kanatlanıp uçan İnci Kefallerini.

Ama anlatacağım sana ilerde…

Onlar ki, her türlü zorluğa karşın mücadele etmekten yorulmadan, akıntıya ters yüzen Vanlı çılgın balık sürüsü…

Onlar ki, “senin düzenin bana vız gelir, ben neslim için, çocuklarım için sana bile kafa tutarım” diyen dik başlı, sınır tanımaz asiler…

Huzur bulamazlar durgun sularda; kabul etmezler, yetinemezler ona sunulanla, inadına inadına giderler.

Çünkü bu mücadelenin ardında, engin denizler olduğunu bilirler; en azından hissederler derinlerde bir yerlerde.

Çoğu bu uğurda telef olur ama “olsun be, yılmadım ya, boyun eğmedim ya akıntıya, yaşamım karşılığı savaştım ya” derler.

Kimi zaman bir yazar, kimi zaman şair, kimi zaman akademisyen, kimi zaman siyasetçi, kimi zaman komşumuz sıradan bir vatandaş, sıra arkadaşımız belki…

Hep bir İnci Kefali dikilir insanoğlunun basmakalıp, önyargılı, korkak, hesaplı benliğinin karşısına.

Umudumuz olur, yarınlara dair…

Kahkahamız olur, en derin yaralarımızda…

Utancımız olur, bencilliğimiz karşısında…

Hayal gücümüz olur, yapamadıklarımız ama aslında yapabileceklerimiz için…

İnancımız olur, doğruların varlığına dair…

Aynamız olur, sahtekarlığımızı yüzümüze vuran…

Nedenimiz olur, insan gibi yaşamayı hatırlatan…

Bir ömür boyu karşımıza çıkan İnci Kefalleri derstir anlamasını bilene; engel tanımamak, pes etmemek, mücadele etmek için.

Dilerim hep görürsün çevrendeki İnci Kefallerini; dahası onlardan biri olursun.

Akıntıya boyun eğmeyenlerden…

Kendinden, inancından, doğrularından, vicdanından taviz vermeyenlerden…

Gün gelip başaramasan da “ben en azından denedim” diyebilenlerden…

Annen

Türkan Şanverdi Avcı

10 Nisan 2012