Etiketler

George Orwell, 1945 yılında yayınlanan ünlü eseri “Hayvan Çiftliği” kitabında insanlık tarihini harika bir şekilde özetler bana kalırsa.

Detaylara girmeyeceğim, çünkü herkesin okuması gerektiğine inanıyorum.

Özetle, baskıya direnen hayvanlar birleşir ve çiftliğin sahibinden kurtulur.

Ancak, kaçınılmaz son olarak kavuştukları “eşitliğin” aslında sadece el değiştirmiş “baskı” olduğu gerçeği ve o müthiş sözle karşılaşırlar:

Bütün hayvanlar eşittir, ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha fazla eşittir!

İnsanlardaki kılık değiştirmiş ikiyüzlülüğün ve kontrol edilemez güç arzusunun daha güzel tasvir edildiği eserler vardır muhakkak. Lakin bir hayvan sever olarak, en sevdiklerimden biridir bu kara mizah.

O nedenle sık sık aklıma gelir bu söz.

Ta ki, doğa karşısında o “eşitsizliğin” nasıl ortadan kalktığını görene kadar.

Yol açtıkları felaketleri televizyonlardan patlamış mısır izleyerek seyredenlerin, doğanın, yani asıl gücün karşısındaki acizliğini görene kadar.

İşte büyük güç, süper devlet Amerika, bugünlerde o doğa karşısında nasıl da çaresiz.

Hallerine sevinecek, “oh olsun” diyecek kadar insafsız ve vicdansız değilim.

Orada kendileri için endişelendiğim arkadaşlarım var şu anda.

Gerçi, olmasa ne fark eder, neticede onlarca masum insan ölüyor.

Binlercesi evsiz, elektriksiz…

Korkmuş, şaşkın, mağdur…

Ne güçlü ekonomi, ne büyük ordu, ne eğitim ne de herhangi bir vasıfları onlara yardımcı olamıyor.

Hepsi sığınaklarda ve sadece Tanrıya sığınmış durumda.

Peki bütün bunların nedeni ne?

Küresel ısınmaya, iklim değişikliklerine dikkat çeken; mücadele etmek için uğraşan bir avuç insana “deli” muamelesi yapanlar değil mi?

Yeşili sadece paranın bir rengi olarak sevenler değil mi?

Parayı mutlak güç kabul eden, başka hiçbir şeye değer vermeyenler değil mi?

Çok sevdiğim bir Kızılderili Atasözü şöyle der: “Ancak en son ağaç kesildikten, en son nehir zehirlendikten ve en son balık tutulduktan sonra anlayacaksınız ki, insan parayı yiyemez!”

İstediğiniz kadar zengin olun, oksijene muhtaç yaşayabilir misiniz?

Tarlalar kuruyunca, yiyecek ekmek bulabilir misiniz?

Denizler olmadan neye yarar ultra lüks tekneleriniz?

Fırtınada uçabilir mi jetleriniz?

Hangi silahınız durabilir doğanın gücü karşısında?

Ve sen insanoğlu, gerçekten bunu anlamıyorsan, hangi aklınla övünüyorsun hayvanlar karşısında?

Türkan Şanverdi Avcı

31 Ekim 2012