Sevgili Oğlum,

Yarın bir yıl daha sona eriyor.

Açıkçası 2015 zor bir yıldı…

Savaşlar, ölümler, acılar, bombalar, adaletsizlikler, gözyaşları, hayal kırıklıkları…

Tabii ki yarın gece 12.00’de hayatımıza bir sihirli değnek dokunup da her şeyi bir anda güzelleştirmeyecek.

Bütün bunları, belki de daha kötüsünü yaşamaya devam edeceğiz.

Ama ne yapacağız biliyor musun?

Hayal kurmayı, umut etmeyi bırakmayacağız.

İnadına daha sıkı sarılacağız hayata ve birbirimize.

Sahip olduklarımızın değerini bilecek, sahip olmayı hak ettiklerimiz için daha çok mücadele edeceğiz.

Elbette gözyaşı olacak ki, kahkahamızın kıymetini bilelim.

Acı olacak ki, daha çok kenetlenelim birbirimize.

Ölümler olacak, yaşamın değerini gözümüze sokan.

Doğumlar olacak, her şeye yeniden, sıfırdan başlama gücü veren.

Çünkü hayat sadece siyah ya da beyaz değil günyüzlüm…

Bin tür renk var içinde ve hangi rengin sana ne getireceğini yaşamadan bilemezsin.

O yüzden olduğu gibi kabul edeceksin.

Ama asla kabul etmeni istemeyeceğim şeyler de var.

Örneğin minicik çocukların nedenini bilmedikleri bir kavga yüzünden babasız kalmalarını kabul etmeyeceksin asla.

Ya da sokakta top koşturması, ip atlaması gereken çocukların evlerine sığındıkları halde mermilerden kaçamamasını…

İnsanoğlunun günahlarının bebek bedeni olarak sahile vurmasını…

Masumların ortasına bombalar, silahlarla dalan gözü dönmüş canileri…

Adaletsizlik ve vicdansızlığı…

Baskı ve hoşgörüsüzlüğü…

Hırsızlık ve hak yemeyi…

Cehaletin neden olduğu zorbalığı…

Sevgisizlik ve merhametsizliği…

Kıskançlık ve yok etme çabasını…

Sevgi adı altındaki şiddeti…

Bunları kabul etmeyeceksin oğlum, içselleştirmeyeceksin, normal görmeyeceksin…

Tek başına dahi olsan mücadele edeceksin.

Çünkü sen benim “Yiğit” oğlumsun, asla pes etmeyeceksin…

2015 bunlarla doluydu be oğlum…

Dilerim güzel yıllar sizlerin olsun.

Annen

Türkan Şanverdi Avcı

30 Aralık 2015