Bakın beyefendi, futbolla ilgim hiç yok, şahsınızı zaten tanımam.

Ama insanlıkla ilgim var benim…

Kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde, adam gibi bir sene yaşarım”  diyen zihniyetinizle derdim var.

Bu sözün “kuru bir özürle, yanlış anlaşıldımla” geçiştirilmesini kabul etmeyecek kadar büyük bir derdim var hem de.

Ben de bir erkek çocuk büyütüyorum ve ona “kadına” saygı duyması gerektiğini öğretmeye çalışıyorum.

Çünkü biliyorum ve yürekten inanıyorum ki “kadının” gerçekten var olduğu toplumlar gelişmiştir.

Bu nedenle, bugün medeniyete ulaşamamış bütün ülkelerde kadın değil vatandaş, insan bile kabul edilmez.

Ve bu nedenle bugün 92. yılını kutladığımız Cumhuriyet’in Kurucusu, kadını çıkarmıştır hapsolduğu kafesin ardından.

Ve tam da bu nedenle bugün yine hor görülmektedir kadın.

Çünkü eğer kadın güçlüyse “sözde adamların” egosunun ve hırsının önünde korkusuzca, dimdik durabilir.

Kendi çıkarları uğruna öyle kolay boyun eğmez haksızlığa…

Zekası Şeytan’a bile pabucunu ters giydirse de gerçekte, yüreği aklından üstündür…

Sevgisinin de öfkesinin de isyanının da önünde durulamaz…

Anne olması gerekmez bir çocuğun gözyaşını paylaşmak için, vicdanı yeter ona…

Gücünün farkına varmış bir kadın, yerinden oynatır dünyayı; öyle ki ne olduğunu anlamadan şaşkın şaşkın baka kalırsınız ardından…

Değil 100 yıl 1 gün “kadın” gibi yaşasanız anlarsınız bunu inanın…

Ve yalnızca 1 gün kadın gibi yaşasanız bu ülkede, anlarsınız “kadının” nelerle mücadele ettiğini…

Çocuk yaştaki kızlar okula gitmek yerine dedesi yaşında adamlarla evlendirirlerken kadınların nasıl kanlı gözyaşı döktüğünü…

Her gün onlarca kadının sokak ortasında, çocuklarının gözü önünde nasıl şiddete maruz kaldığını…

Siz elinizi kolunuzu sallaya sallaya istediğiniz saatte dışarı çıkarken, gencecik bir kızın akşamüzeri bindiği dolmuşta evine bile varamadan ormanda yakıldığını…

Tacizde, tecavüzde dahi “rızası var mıydı yok muydu” diye sorgulanmayı; suçu işleyenin değil ona maruz kalanın “utanç” duymasının ne demek olduğunu…

Hala toplumun büyük bir kesiminde erkek olmak başlı başına bir lütuf kabul edilirken, kadın olarak her alanda sürekli var olma kavgası vermeyi…

Küfürlerin bile anaya ya da avrada edildiği bir ülkede yaşamayı…

Ve saymakla, yazmakla bitmeyecek bütün mücadeleleri…

Değil 100 yıl, 1 gün kadın gibi yaşasanız anlarsınız…

Ve belki ancak o zaman samimiyetle utanırsınız sarf ettiğiniz sözlerden…

Ve “adam” gibi 1 gün yaşarsınız…