Sevgili Oğlum,
Sen şanslı bir çocuksun, çünkü 23 Nisan’ın da Cumhuriyetin de Atatürk’ün de değerini ve bize neler kattığını bilerek büyüyorsun.
Şanslı bir çocuksun ki, çünkü biz büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz bayramlarımızı…
Şanslı bir çocuksun, çünkü heyecanla beklediğin bu günün yasaklandığını bilmiyorsun ve asla bilmeyeceksin.
Biz yine o gün göğsümüz kabara kabara asacağız evimize bayraklarımızı, gün senin günün diyeceğiz sana…
İleride büyüyüp de bu mektupları okuduğunda dilerim, hatta eminim ki çok şaşıracaksın, “nasıl yani, neden yasaklanır ki?” diyeceksin.
O yüzden, sana bugün benim 23 Nisan’ımı anlatmak istedim ki onu da bil…
Ben çocukken 23 Nisan, sınıfımızı Türk bayraklarıyla, resimlerimiz ve renkli karton kağıtlardan yaptığımız süslemelerle donatmaktı…
En iyi şiir okuyan, en iyi ezberleyen olup da kürsüye çıkma çabamız; anne babalarımızın bizimle gurur duyarak izlemesiydi…
Bugün turistlerin rezervasyonlarını iptal ettiği vatanımıza Japonya’dan Avrupa’ya, Amerika’dan Kanada’ya, Arabistan’dan Hindistan’a tüm dünyadan ailelerin minicik çocuklarını misafir göndermek için can attığı Türkiye idi…
Annemize babamıza, “Ne olur biz de bir arkadaşı evimizde konaklatalım” diye yalvarmaktı…
Halit Kıvanç’ın sunduğu 23 Nisan özel programını izlemek için televizyon başında saatleri saymaktı…
Birbirinden renkli ulusal kıyafetli çocukların gülümsemesine el çırpmaktı ve bunun bizim ülkemizde olduğunu bilmenin gururuydu…
Yani aslında ufacık çocukken, dünya vatandaşı olmaktı, barıştı, kardeşlikti…
Benim için 23 Nisan, dedem demekti gün yüzlüm…
Hiç üşenmeden her sene Denizli’den gelip bizi 23 Nisan yürüyüşünü, fener alayını izlemeye götürürdü çipil gözlü dedem…
Birbirini tanımayan onlarca, yüzlerce insanın aynı ışıl ışıl gözlerle, elinde bayraklarla dilinde marşlarla bu coşkuya katıldığını izlemek belki de attı içime Cumhuriyet, birlik ve beraberlik sevdasını…
Çünkü bizler daha çocukken gururlandık, bu ulusun zaferlerinden…
Çocukken öğrendik, bize değer veren bir Önderi…
Çocukken gördük, dil din ırk değil de yalnızca insanın değerini…
Çocukken kutladık, milyonlarca dünya insanıyla birlikte “çocuk” olmayı…
O yüzden bizim için resepsiyonlar, stadyum kutlamaları vesaire değildir 23 Nisan oğlum…
Çocuk olmaktır, kardeş olmaktır, barıştır…
Önyargısız sarılmak, sevmektir…
Yürektedir, beyindedir…
Engellenemez…
Annen
Türkan Şanverdi Avcı