Sizi tanımıyorum…

Kimsiniz?

Dış mihraklar mısınız yoksa içimizdeki hainler misiniz?

Hangi partidensiniz, görüştensiniz bilmem.

Dininizi, milliyetinizi, dilinizi bilmem; aslına bakarsanız umursamam da.

Benim inancımda, yaratılanı, Yaradan’dan ötürü sevmek vardır çünkü.

O yüzden ne olduğunuz, kim olduğunuz, neye inandığınız ya da inanmadığınız ilgilendirmez beni.

Ahlakı da tartışmam, inancı da…

İnsan olun yeter bana…

Vicdan var mı içinizde ve sol yanınızda atan hakikaten “yürek” mi tek derdim o…

Ben kim miyim?

Hiç kimse, belki de çok kimse…

Bir anneyim, bir çocuğum, bir insanım…

Gözyaşlarım kurudu haberleri izlerken, her gün yeni bir canın anasıyla, karısıyla, evladıyla vedalaştığını görürken…

Yeter artık, el insaf…

Sizin hesaplarınız, kitaplarınız nedir bilmiyorum.

Ama yıldım artık…

Yoruldum, tükendim, usandım, nefret ettim hepinizden…

Hayatım boyunca beddua etmekten kaçındım, oysa bugün ve maalesef yine, dolu dolu diyorum ki “Allah sizi kahretsin”.

Kör kuyularda merdivensiz kalın inşallah…

Çünkü “insan” değilsiniz…

Çünkü yüreksiz ve vicdansızsınız…

Sözde mücadelenizi, amacınızı masumlar üzerinden yürüten korkaklarsınız…

Kuytu köşelere saklanıp günahsızları hedef alan, kanlı tuzaklar kuran, hepimizi yakıp kül eden hainlersiniz…

Kimsiniz, kime hizmet ediyorsunuz bilmiyorum, umurumda da değil…

Ama biliyorum ki inandığım, sığındığım ilahi adalet yakanızı bırakmayacak.

Sadece bugün İstanbul’da, Türkiye’de değil, yüzyıllardır yeryüzünün her köşesinde yankılanan çığlıklar, gözyaşları gün gelip boğacak kalleşliğinizi…

Ölüm dahi kurtuluş olmayacak sizin için…

Çünkü insanlığın bütün gözyaşları üzerinize yağacak…

Öyle ki bir nefes, bir umut eli için yalvaracaksınız…

Bugün attığınız tüm kahkahalar sizi daha da dibe, en derine çekecek…

Kendi çamurunuzda umutsuzca çırpınacaksınız…

Ve kimse dönüp de bakmayacak yüzünüze…

Aksine, vebali olduğunuz her acı, kendi karanlığınıza sizi daha fazla bağlayan birer pranga olacak…

Her dakika, her saniye yarım kalmış bir gülüş, yaşanmamış anılar, gözyaşları, çığlıklar ve kan bulaşacak benliğinize…

Kaçamayacaksınız, çünkü bedeniniz değil ruhunuz esir olacak bu cezaya…

Öyle bir kavrulacaksınız ki, “keşke Cehennemde olsaydım” diyeceksiniz…

Kimsiniz, kime hizmet ediyorsunuz bilmiyorum, umurumda da değil…

Zalimliğiniz karşısında Yaradan’a sığınıyorum gözyaşlarımla…

Ve biliyorum ki “insan” değilsiniz…