Sevgili Oğlum,

Sana 2012’nin son saatlerinde yazıyorum bu mektubu.

Bugün koca bir yılı daha devireceğiz, saatler 12’yi gösterdiğinde her şeyin yenileceğini hayal ederek.

Ne çok şey yaşadık geçen yılda?

Yeni okul ve ev heyecanı, kavgalar, kızgınlıklar, mutluluklar, gözyaşları, kayıplar, savaşlar, krizler, boşanmalar, evlilikler, doğumlar, haksızlıklar, hayal kırıklıkları, ihanetler, dostluklar, pişmanlıklar, başarılar…

Hepimiz, insana dair ne varsa sığdırıyoruz 365 güne ve bir ömre…

Ve sonra devam ediyoruz, yine umutla.

Çünkü daha önce de sana dediğim gibi, Pandora’nın kutusundakiler dünyaya saçıldıktan sonra tek sığınağımız “umut” oldu.

Aksi olsa, bu hayatla mücadele etmek ne kadar zor olurdu, düşünsene.

Ve o nedenle bugün, herkes “iyi dileklerini” gönderiyor birbirine.

Güzellik, mutluluk, sağlık, başarı, adalet getirmesini diliyor yeni yılın.

Oysa bütün bunları getirecek olan yeni bir yıl değil, sadece biziz.

Tıpkı geçen yılda yaşadıklarımızın ya da yaşayamadıklarımızın nedeninin sadece kendimiz olması gibi.

Yarın sabah kalktığımızda sihirli bir değnek hayatımıza dokunmuş olmayacak, bir anda yepyeni aydınlık günler önümüze serilmeyecek.

Daha mutlu, daha zengin (tabii piyango vurmazsa), daha başarılı, daha huzurlu uyanmayacağız yeni güne ve yıla.

O nedenle, evet, umudunu yitirmeyeceksin…

Ama şunu da unutmayacaksın ki yeni yılda olduğu gibi, bütün ömründe de hiçbir şey sana altın tepsiyle sunulmayacak.

Sen yönlendireceksin yaşamını.

Tercihini yapacaksın; ya karanlığa küfredeceksin, ya da kalkıp ışık yakacaksın.

Ya mücadele edeceksin, ya da sızlanacaksın.

Ya devam edeceksin yoluna düşsen dahi, ya da düz yolda bile engellere takılacaksın.

Ya hayata bir şeyler katacaksın, ya da kendinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen bir egoist olacaksın.

Ya sevilmeyi bekleyeceksin, ya da sadece seveceksin.

Ya anlaşılmayı isteyeceksin, ya da anlamaya çalışacaksın.

Ya kavga edeceksin, ya da kucak açacaksın.

Ya sürekli başkalarını değiştirmeye çalışacaksın, ya da önce kendini değiştireceksin.

Ya hayatın dalgalarına kendini kaptıracaksın, ya da hayatla dalganı geçeceksin.

Ya ömür tüketeceksin, ya da gerçekten yaşayacaksın…

Anlayacağın, ya her yeni yılın hayatını değiştirmesini bekleyeceksin, ya da kalkıp harekete geçeceksin…

Tercih senin gün yüzlüm…

Bil ki, benim yeni yılım da umudum da sensin…

Seni seviyorum…

Annen

31 Aralık 2012