Etiketler
Başbakanımız “en az 3 çocuk” dediğinde, ne yalan söyleyeyim, kızıyordum.
“Bu devirde1 çocuğa bile bakmak zor, ne 3 çocuğu?” diye kendi kendime söyleniyordum.
Bugün bir itirafta bulunmak istiyorum, büyük haksızlık yapmışım.
Küçük bir hesap yaptım, 3 değil, 4+4+4 yani toplam 12 çocuk gerek aslında belki de aile başına.
İlk dörtlük kısmından başlayayım:
En riskli gruptur bu.
Henüz minik bir bebeyken gözü dönmüş vicdansız bir sapıkla karşılaşma, maganda kurşununa denk gelme, trafik terörüne kurban gitme veyahut parasızlıktan tedavi olamama gibi ihtimalleri bulunan ilk grup.
İsterseniz bakın, yüzdeleri ne kadar fazla diye.
İkinci dört derseniz bunlar daha çok psikolojik baskı altında.
Eğitim sisteminin deney tahtası olma, ilkokullara kadar inmiş uyuşturucu ile yüzleşme, popüler kültürün tesiri altında kalma, internet denen ucu bucağı belirsiz ve her an tehlike arz edebilecek teknolojiyle tanışma dönemi.
Üçüncü dörde ne kaldı?
Üniversite stresi, velev ki mezun olsa da iş bulamama, sevdiği veya sevmediği tarafından öldürülme, tecavüze ya da şiddete maruz kalma, hain terörist saldırı neticesinde bir “vesikalık” fotoğraf kadar haber olma…
4+4+4 toplam, 12 ediyor.
Aile başına çok mu diyorsunuz?
Sadece 2 günde ve sadece terör yüzünden, 12 çocuk öldü bu topraklarda.
Kalan ihtimalleri saymıyorum dahi
Yani aslına bakarsanız, az bile demiş Başbakan.
Değil 3, 12 çocuk yetmez, ülkemizdeki ailelerin acısını hafifletmeye…
Kızgınım, kırgınım, şaşkınım ve fena halde korkuyorum…
Sonumuz ne olacak, daha fenası nerede ve nasıl olacak bilmiyorum.
En iyisi ya hiç çocuk yapmamak, ya da “yedekte” sarılacak birkaç evlat daha barındırmak galiba…
16 Eylül 2012