Daha geçen gün yazdım “Kim ateş etti uleyn?” başlıklı yazımı.

Görüyorum ki hala değişen bir şey yok.

Son bir haftada bu olaylar hakkında neredeyse binlerce sayfa yazı yazıldığı, görüş paylaşıldığı halde “nedenleri”ni anlamamakta direnenler hala “asıl” provokatörün peşinde.

Hani biz vekaleten çıkıyoruz ya meydanlara.

Amerika oldu, PKK oldu, CHP oldu (ki kendileri bile buna inanmakta zorlandı), twitter oldu, aklımızın ermediği (!) çok farklı dış mihraklar oldu…

Ama nafile, kimseye konduramadık tam anlamıyla.

Yeni adaylar arasında, faiz lobisi var malumunuz.

Biz daha caiz mi değil mi diye karar verememişken, yoksa onlar aslında “para”vokatör mü diye düşünmeye başladık.

Bugün itibarıyla da, bütün olayların müsebbibinin bir tiyatro oyunu olduğunu söylüyorlar.

Meğer her şey orada yazılmış, sonra uygulamaya konulmuş.

Ki bence en ütopik tez de bu oldu…

Yani bir tiyatro oyununun halkı galeyana getireceğine inanmaları…

Acun olsa, bir derece…

Ya da ne bileyim, ünlü televizyon dizilerinden biri…

Ben bilmem Halkım bilir yarışması yapılmış olsa mesela, neredeyse inanırdım…

Ama en Türk halkının en az itibar gösterdiği sanat dallarından birine böyle bir misyon yüklemek hakikaten “mission impossible” (yani imkansız) bir yaklaşım bence.

Vallahi Pepe kışkırttı deseniz daha gerçekçi olacak, zira halk konserlerini bir görseniz.

Bütün bunları kimin başlattığını arayanlar karşısında sürekli “bu bir halk hareketi, niye bir türlü anlamıyorsunuz?” cevabını verenleri gördükçe, aklıma akil insan Kadir İnanır’ın meşhur sahnesi geliyor.

–       Ben başlattım de…

–       Ben başlatmadım…

–       Ben başlattım de…

–       Ben başlatmadım…

–       Ben başlattım de…

–       Ben BAŞLATTIM…

–       Yalannnnnnnn söylüyorsun!!!!

–       E tamam, ben başlatmadım, Pepe başlattı.