Sevgili oğlum,

Tam bir yıl oldu…

Hayatımın en inanılmaz, en heyecan verici hatta belki de en korkutucu haberini alalı…

Tam bir yıl önce bugün bir ekranda minicik bir karaltı olarak göz kırptın hayatıma ve daha o gün sıcaklığınla doldurdun yüreğimin her köşesini…

Daha bilmiyordum bile, kızım mısın oğlum musun, ama canımdın…

İçimde, kalbime en yakın yerdeydin…

Babanla benim coşkumuz, sevinç gözyaşlarımızdın… Hala öylesin ve umarım bir ömür boyunca da öyle olacaksın…

Ama sakın yanlış anlama bebeğim, “korkutucu” derken kastettiğim sen değilsin…

Sana dair öylesine büyük hayallerim var ki, başaramamaktan korkuyorum…

Korkuyorum çünkü işimiz çok zor oğlum, korkuyorum çünkü beklentilerim çok ama çok büyük…

Her şeyden önce mutlu bir çocuk, mutlu bir yetişkin olmanı istiyorum…

Dünya denen bu tiyatroda rolün her ne olursa olsun, bulunduğun sahnenin ışıl ışıl parlamasını diliyorum ki aydınlatabilesin hem kendini hem de çevreni…

Görmesini bilen gözlerin, sevmesini bilen yüreğin, merhametini besleyen vicdanın olsun istiyorum…

Yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevecek akla sahip olmanı; soluduğun havaya, kokladığın çiçeğe, başını okşadığın köpeğe yani sana can veren bu muhteşem doğaya da kendine duyduğun saygıyı ve sevgiyi göstermeni bekliyorum…

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma istiyorum, ancak o zaman bütün dünya karşında olsa bile cesurca savunabilirsin inandığın fikri…

Hayat hiç kolay değil oğlum…

Ben senin önündeki çakıl taşlarını temizleyip, yolunu tamamen açamam…
Sen de hepimiz gibi bazen koşacak, bazen de takılıp düşeceksin…

Düştüğünde yaralar da oluşacak ruhunda; kimi hemen kabuk bağlayıp iyileşen kimi ise derinlerde bir yerlerde izler bırakan, ince ince sızlatan…

Ama bil ki her düştüğünde yanı başında olacağım, bedenimle değilse bile ruhumla, kalbimle… Ve elini tutup, asla pes etmemeni söyleyeceğim oğlum…

Sen de kalkıp, ruhundaki ve aklındaki tozları silkeleyecek, yoluna devam edeceksin…

Nefrete ve kine kepenklerinin kapalı olmasını umacağım ki senin kanatlanıp uçmana engel olan bir yürek ağırlığı yapmasın hiçbir şey hayatında…

Gözlerinde şu anda gördüğüm heyecanın hiç kaybolmamasını ve yaşamı hep aynı büyük merakla, aynı coşkuyla kucaklamanı dileyeceğim oğlum…

Biliyorum bir gün büyüyüp aşık olacaksın ve işte o zaman da “adam gibi adam” olmanı bekleyeceğim senden…

Sevmenin ve sevilmenin ne büyük bir hazine olduğunu; bir kadının kalbinde gerçekten yer edindiysen dünyanın en şanslı adamı olduğunu ve “can” kırıklarına yol açmaman gerektiğini anlatacağım aşk dolu gözlerine bakarak…

Gördün mü ne çok beklentim, hayalim var? Haksız mıyım korkmakta?

Ama oğlum korksam da, hayatın bizler için neler hazırladığını bilmesem de şunu biliyorum ki sen Tanrı’nın bize hediyesisin…

Daha varlığını öğrendiğimiz gün hayatımızı aydınlattın, bizi kocaman gülümsettin…

Ve bunun için bir ömür boyu teşekkür borçlu olacağım, Tanrı’ya ve sana…

Seni çok seviyoruz bebeğim…

İyi ki varsın, iyi ki hayatımızdasın…

Annen

31 Ocak 2009