Sevgili Ortağım tüm duygularımı özetleyen bir karikatür göndermiş bugün.

Türk usulü 3 maymun.

Hani bizim bildiğimiz klasik 3 maymun vardır ya, “söylemedim, duymadım, görmedim”i en iyi anlatan.

İşte onu revize etmişler:

Bir maymun fısıldıyor “ben bir şeyler söyledim” diye, diğeri kulağını uzatmış “gizlice dinledim” diyor, üçüncüsü de bir gözünü hafifçe açmış ve “olayın sadece işime gelen kısmını gördüm” diyor.

Bence sadece Türk insanını değil, insanlık tarihini en iyi özetleyen karikatürlerden biridir, çizenin aklına sağlık.

Kimse üzerine alınmasın, herkesin üç maymunu kendine…

Ben mesela oğluma “yemeğini bitirirsen dondurma yiyebilirsin” dediğimde, Sevgili Beyim “amanın sen yemek mi yaptın?” diye endişelenir, oğlum ikisini birleştirip “demek sadece dondurma yemek daha hayırlı” diye buzdolabına koşar.

Dedim ya, herkesin üç maymunu kendine…

Çok sevdiğim, özel hayatımda da iş hayatımda da sıklıkla kullandığım bir söz var:

“Ne söylersen söyle karşındakinin algısıyla sınırlısın…”

Ama algı farklılıkları, yargıya yol açıyorsa kaygılanma vaktidir.

Çünkü bir gün bir yerlerde “bir şeyler olur, bir söz kaçar ağızdan”, birileri dinlemiyormuş gibi yapar, bir diğeri istediği gibi anlar.

Ve arada olanlar olur.

Sonu savaş da olabilir, hapis de, ayrılık da, kavga da, cinayet de…

Neticede hepimiz insanız ve hayata da evlerimizin penceresinden izlediğimiz sokağa bakar gibi bakıyoruz.

İşimize geldiğinde camı açıyor, istemezsek perdeyi sımsıkı kapatıyoruz.

Çok uzak tarihlere gitmeye gerek yok, içinde yaşadığımız günlere, yakın çevrenize ya da dünyaya bakın yeter.

Öyle çok örnek var ki, 3 maymunu ne çok oynadığımızı bize gösteren.

Kabul etmek lazım, hepimiz öyle ya da böyle 3 maymunu oynuyoruz aslında…

Ve belki de ondan çok anlamlı bulmuşumdur; ödüllü yönetmenimizin adı tam da 3 Maymun olan filmiyle aldığı büyük ödülü, “tutkuyla sevdiği yalnız ve güzel ülkesine adamış” olmasını…

Türkan Şanverdi Avcı

12 Ocak 2012