Bu aralar moda ya, “Ben aslında Türk değilim” diye açıklama yapmak.
“Türklüğü de Kürtlüğü de ayaklar altına” almak…
Şahsen, çok fena muzdarip oldum bu yüzden.
Neden derseniz, adım “Türk”an yahu…
Sevgili Beyim dalga geçiyor benimle, “Kızım, yakında senin de adını değiştirmek gerekecek, bence şimdiden düşünmeye başla” diyor.
Ben de kara kara düşünüyorum.
Acaba ne olsa adım?
Çok Şükür, ben de Arnavut kökenli olduğum için, “Ar”an mı olsa mesela?
Zaten yapı gereği cinsimdir ve sık sık “sen yine Aranıyorsun” diye söylenir bana Beyim.
Doğru, Aranırım ben.
O yüzden de aklıma takılıyor bir sürü şey…
Örneğin, bütün ulusal ve uluslararası resmi evraklarda en üst sıralarda bir soru vardır: “Tabiiyetinizi, Uyruğunuzu” sorarlar.
Diyelim ki pasaport veya vize başvurusu yapıyorum, bir anda bu soru çıktı karşıma, ne yazacağım?
“Başbakanımız kızıyor, söyleyemem” mi diyeceğim yoksa “Doğan görünümlü Şahin misali, Türk görünümlü ortaya karışık” mı?
Maazallah, yanlışlıkla “Türk” seçeneğini işaretlersem Genel Kurmay Başkanımız gibi “Ani gelişti, refleks gösteremedim” şeklinde savunma yapsam kabul edilecek mi?
Ya da içinde “Türk” geçen tanım ve kurumlar ne olacak?
Örneğin, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Türk Hava Yolları, Türk Telekom, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Silahlı Kuvvetleri, TRT Türk?..
Türk Ceza Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Halk Korosu, Türk edebiyatı, Türk kahvesi, Türk mutfağı?..
Ne diyeceğiz bütün bunlara?
Zamanında “Öz Türkçe” kelime karşılıklarını üretmek maksadıyla, “otobüs demeyelim, oturgaçlı götürgeç diyelim” şeklinde yaratıcı tanımlar bulanların bu konuda bir çalışması var mı merak ediyorum.
Varsa da acilen bizimle paylaşsınlar lütfen.
Zira biz ne yapacağımızı, nasıl işin içinden çıkacağımızı şaşırmış durumdayız.
Yalnız, istirham edeceğim, bir tek TürkSat’a bulaşmasınlar.
Nitekim, onun başında Türk kelimesi geçse de sonu durumu gayet güzel toparlıyor.
Kalsın yani bu haliyle…
Türk(şimdilik)an Şanverdi Avcı
23 Şubat 2013